Çocuklarla iletişim kurmak zaman zaman ebeveynleri de zorlayabilmektedir. Kendinizi öfkelenmiş, incinmiş, sabırsız hissedebilirsiniz. Bunlar son derece olağandır. Böyle anlarda deneyimlerinizi ifade etme şekliniz çocuklarınızla olan iletişiminizin kalitesini belirleyen önemli bir unsur olarak kendini göstermektedir.
“Sen dili” olarak isimlendirilen iletişim tarzının kullanımı, duygularınızın sorumluluğunu karşınızdaki kişiye yüklemekte ve suçlama içermektedir. Bunun sonucunda çocuklarınız kendilerini incinmiş, öfkelenmiş ve savunmaya geçmiş hissedebilmektedir. Bunun yanı sıra yeni becerilerin öğrenilmesi için gerekli olan güvenli ortam da sağlanamamaktadır. Bunlara birkaç örnek verelim:
- “Hep böyle yapıyorsun! Öyle değil, şöyle yapacaksın.”
- “Kocaman oldun, büyü artık.”
Bu tarz iletiler, çocuğun yetersizliğini vurgulamakta ve yeni becerinin nasıl kazanılacağına dair yol gösterici olamamaktadır.
- “Bak, bana ne yaptırdın.”
- “İşte, senin yüzünden bardağı kırdım.”
- “Beni kızdırdın.”
Bu gibi mesajlar ile ebeveyn kendi duygu, düşünce ve eylemlerinin sorumluluğunu çocuğuna yüklemektedir.
“Ben dili” ise suçlayıcı ve yaralayıcı olmadan kendimizi ifade etmemize olanak tanır. Bunun yanı sıra duygu, düşünce ve eylemlerimizin sorumluluğunu alarak çocuklarımıza etkili bir model oluşturmuş oluruz. Ben dili iletileri genellikle şu şekilde gerçekleşmektedir: “Karşımızdakinin davranışı + Benim duygularım + Çözüm.” Bu kalıba birkaç örnek verelim:
- “Bana x dediğinde.” -> Davranış.
Burada karşımızdakinin kişiliğine değil, tekil bir eyleme vurgu yaptığımızdan emin olalım. “Davranış”, değiştirilebilir bir özellik arz etmektedir. Ayrıca çocukların bütünlüğüne ve değerine dair bir gönderme de içermemektedir.
- “Öfkeleniyorum.” -> Duygularım.
- “Bir dahaki sefere bana böyle demezsen, sevinirim.” -> Çözüm.
Bu aşamada “yansıtma”ya dair unsurlar kullanıldıktan sonra alternatif davranışlar üzerine de düşünülebilir. Örneğin, “Bir an önce eve gitmek istedin. Ben beklememiz gerektiğini söyleyince de sanırım öfkelendin. Ardından bana x dedin. Bana x demek yerine başka neler yapabilirdin? Sence öfkelenince birbirimizi incitmemek için neler yapabiliriz, düşünelim mi?”