“Ödev” kelimesi hem çocuklar hem de ebeveynlerde hoş olmayan çağrışımlar yapabilmektedir. Çocuklar ödevleri zorlandıkları, sıkıldıkları ve kendilerine ait zamandan çalan bir zorunluluk olarak görebiliyorlar. Tüm bunların sonucunda da ödev yapmak bir mücadele halini alabiliyor.
Öncelikle ödevler konusundaki kendi duygu, düşünce ve davranışlarınızı gözden geçirmeniz faydalı olabilir. Dersleriyle ilgili ona yansıttığınız tüm mesajlarınız yine “dersleriyle” ilgili olmalı; değeriyle ilgili değil. Cezalandırmak, azarlamak, kıyaslamak yanlış mesajlar verir. Bu durumda okul da bir gelişim ve keyif alanı değil çocuğun değerini gösteren bir alan haline gelecektir.
Aslında ödevler, okulda öğrenilenleri pekiştirmenin yanı sıra çocuklar için kendi “sorumluluklarını” almanın da başlangıcıdır. Çocuğunuzla ödevler hakkındaki olumlu ve olumsuz çağrışımları hakkında konuşun. “Ama çok sıkıcı.” diyorsa bu konudaki duygu ve düşüncelerini gördüğünüzü ona hissettirin: “Evet, ödev yapmayı sıkıcı buluyorsun. Bazen gerçekten sıkılabiliyorsun.”
Okuldan eve geldiğinde rahatlaması için zaman tanıyın ama bundan sonra “önce ödevler, sonra eğlence” kuralını uygulayın. “Ödevini yaptıktan sonra televizyon izleyebilirsin.”
Çocuğunuz sorumluluğunu yerine getirmediğinde nelerle karşılaşacağı önceden belirleyin, nedenlerini anlatın ve yeri geldiğinde kuralınızı mutlaka uygulayın. Kuralınızı uygularken öğüt verip ödevin faydalarını tekrar anlatmayın, azarlamayın yalnızca belirlediğiniz kuralı uygulayın.
Çalışması için tek bir yer belirleyin ve ortamda dikkat dağıtacak etkenler olmamasına dikkat edin. Her gün aynı saatlerde, aynı odayı ve masayı kullanması çalışma alışkanlığının kazanılmasını kolaylaştırır.
Ödevini yardımlı-yardımsız yapılabilecek iki bölüme ayırması konusunda teşvik edin. Ödevi küçük parçalara ayırarak yapabilir ve her parçayı bitirdiğinde siz kontrol edebilirsiniz. Kontrol ederken önce doğru cevapların üzerinde durun. Zorlandığı noktalarda da doğrudan cevap vermek yerine ipuçları sunun, yol gösterin.
“Çabasını”, doğru ve yanlışlarından daha fazla önemsediğinizi ona hissettirin. Ayrıca akademik durumunun evde ana konu olmamasına dikkat edin.
Başarısızlığının nedenini birlikte değerlendirin ve çözüm yolları arayın. Haftalık çizelgeler hazırlayın, başlangıç ve bitiş saatlerini de sınırlayın. Deneme-yanılma yoluyla bu saatlerin uygunluğunu test edin.
Çizelgeye beraber tik atabilir, bir hafta boyunca pul ya da puan toplamasını sağlayabilirsiniz. Bunun sonucunda gösterdiği gelişimi beraber kutlayabilirsiniz ya da çok istediği bir yere gitmek, arkadaşlarıyla daha çok zaman geçirmesine izin vermek, parka gitmek gibi küçük ödüller belirleyebilirsiniz.
Son olarak çocuğunuzdan mükemmeli beklemediğiniz gibi siz de mükemmel anne baba olmaya çalışmayın. Çabanızı ve başarılarınızı fark edip takdir edin. Bir dahaki sefere doğru yaptığınız şeyleri artırmaya ve geliştirmek istediğiniz noktaları geliştirmeye çalışarak tekrar yola çıkın. Bu tutumunuz çocuğunuzun kendi hatalarına karşı duruşunu da belirleyecektir.