Emziği Bırakma Süreci

Emziği bırakma sürecinin nasıl bir seyir izleyeceği çocuktan çocuğa değişmekle birlikte, genellikle emzik çocuğun duygusal olarak güçlü bir şekilde yatırım yaptığı bir nesne olarak kendini göstermektedir. Bu açıdan emziği bırakmak da bakım verenlerden duygusal olarak ayrımlaşma ve bireyleşme sürecinin bir parçasıdır. Dolayısıyla çocuğunuz kayıp, yas, üzüntü, öfke, korku ve benzeri birçok duyguyu deneyimleyebilir. Sabır ve şefkatle onun vedalaşma sürecine destek olmanız oldukça önemlidir. Çocuğunuzu zorlamamaya özen gösterin. Bu durum aranızda bir güç mücadelesine dönmüşse önce duygulara alan açmak ve ilişkiyi güçlendirmek yardımcı olabilir.

Genellikle çocuklar 2 – 3 yaş arasında emziği bırakmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken ilk unsur, emziği ile vedalaşmaya çalışan çocuğunuzun diğer stres faktörlerinden ve kritik değişimlerden uzak olması gerektiğidir.

Önemli olan çocuğunuzun bunu olabildiğince kendi tercihi olarak görmesidir. Bu nedenle önce basit bir şekilde emziği neden bırakması gerektiğini anlatın. Ardından emziği aşamalı olarak bırakabileceği şekilde planlama yapabilirsiniz. Örneğin, önce 2 – 3 saatte bir emziği vermek, ardından yalnızca geceleri vermek, sonra iki gecede bir vermek gibi. Dilerseniz törensel bir şekilde emziğe veda edebilirsiniz. “Emzik Ağacı” yöntemini kullanabilirsiniz. Çocuğunuzla birlikte dilek dileyerek emziğini bir ağaca asabilirsiniz.

Emziğini aldığınızda ona bir geçiş nesnesi vermeniz yardımcı olabilir. Bir ayıcık, bir battaniye veya emziği aldığınız anlara özel, içerisinde yoğun bir bakım vermenin olduğu bir oyun.

“Sen artık büyüdün.” demek yerine çocuğunuzun “büyük çocuk” davranışlarına dikkat çekmeniz motive edici olabilir. Özgürce seçimler yapabilmesi ve sizden bağımsızlaşması konusunda cesaretlendirebilirsiniz. Yardımsız kendi işlerini yaptığında onu bu konuda övebilirsiniz. Ancak hiçbir davranışına “bebekçe” dememeye, utandırmamaya özen gösterin.

Ağlaması, tutturması, öfkelenmesi çok normaldir. Bunları deneyimlemesi için ne kadar alan açarsanız o kadar faydalı olacaktır. Duygularını ifade etmesine fırsat tanıyın, fark ettiğiniz duyguları ona yansıtın: “Emziğini özledin ve üzüldün. Sarılmak ister misin?” Ağlamalar başladığında emziği vermek yerine kucağınıza alıp “Biliyorum, bu çok zor.” deyip sarılabilirsiniz.

Emziği rahatsızlık verecek şekilde yeniden şekillendirmek ve ucuna acı sürmek gibi yöntemler asla önerilmemektedir. Emziği bırakmanın anlamı, çocuğunuzun bireyselliği yönünde özgür şekilde adım atmasıdır. Bu uygulamalar ise çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu özgürlüğü, bireyselliği ve vedalaşma sürecini engelleyen uygulamaladır.

Ege Ses Terapi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, 2015 yılında İzmir’ de kurulmuştur. Merkezimizde yalnızca İşitme Engeli ve Dil – Konuşma Güçlüğü alanında bireysel ve grup eğitim çalışmaları yapılmaktadır.

Bize Whatsapp'tan Ulaşabilirsiniz

DİL ve KONUŞMA GÜÇLÜĞÜ DESTEK EĞİTİM PROGRAMI

İŞİTME ENGELLİ BİREYLER DESTEK EĞİTİM PROGRAMI