Ölüm ve kayıp hayatın kaçınılmaz gerçekleridir. Bir yakının kaybı sonrası veya yalnızca çocukların meraklı soruları nedeniyle ölüm kavramını onlarla konuşmak gerekebilir. Çocukların gelişim dönemlerine uygun bir tutum izlenmesi oldukça önemlidir.
0 – 2 Yaş arasında çocuklar ölüm kavramını anlayamaz ancak kaybedilene özlem duyabilir. Bu dönemde bakım verme davranışlarında artış, daha çok iletişim kurma, daha çok temas etme yardımcı olabilir.
2 – 5 Yaş arasında çocuklar kaybedilen kişinin geri geleceğini düşünürler. “Beni şimdi kim koruyacak?” düşünceleri oluşabilir.
6 – 10 Yaş arasında geri dönüşün olmayacağını anlamaya başlarlar.
10 – 12 yaşından sonra ise daha gerçekçi bir ölüm kavramı yerleşir.
Sevilen bir kişinin kaybı söz konusuysa çocuğa kaybını en yakınları haber vermelidir. Yaşına uygun şekilde ve dramatik ayrıntılara girmeden anlatmak en doğrusu olacaktır. Ölümün bedensel aktivitelerin durması anlamına geldiğini, geri dönüşünün olmadığını, herkesin bir gün öleceğini uygun bir dille söyleyebilirsiniz. Ölümün doğum kadar doğal bir şey olduğunu kavramasına yardımcı olacak şekilde çevrenizden örnekler verebilirsiniz. Ölümü uykuyla bir tutmak çocuğun uyku sorunları yaşamasına yol açabilir. Ölümü bir yolculuk olarak tasvir etmek ve “gitti” demek ölen kişinin geri döneceğini düşündürebilir, terk edilmekten korkmasına neden olabilir. “Bizi yukarıdan izliyor.” demek de korkularını artırabilir. Ölüm ile ilgili konuşurken mümkün olduğunca soyut bir anlatımdan kaçınılmalıdır.
Duyguların uygun dozda gösterilmesi çocuğa duygularını açma konusunda model olur ve kendini yalnız hissetmemesine de yardımcı olur. Sorularına ve söylemek istediklerine alan açmak önemlidir. Ne gibi soruları var, bunu nasıl anlamlandırıyor? Çocuğun duygularını yaşamasına da fırsat verilmelidir, güçlü olmaya zorlanmamalıdır. Örneğin, ağladığında durdurmaya çalışmak yerine sarılıp bekleyebilirsiniz. Bu süreç sizin için de zorlu olduğu için sizin de kendi duygularınıza alan açabilmeniz, destek alabilmeniz çok önemlidir. Sizin için de uygunsa kaybedilen kişiyi birlikte anmak çok yardımcı olacaktır. Birlikte anı defterleri, hatıra kutuları, mektuplar, albümler, sunaklar hazırlayabilirsiniz.
Korkuları, güvenlik ihtiyacı, kabusları artabilir, sessizleşebilir veya hiçbir şey olmamış gibi davranabilir. Çocuğunuz korunup kollanacağından, yalnız kalmayacağından emin olmak isteyebilir. Bu durumun kendi suçu olmadığını bilmeye de ihtiyaç duyabilir. Mümkün olduğunca alışık olduğu ortamda kalması ve normal yaşam rutinini sürdürmesi de önemli noktalardır. Büyük değişikliklerden kaçınılmalıdır.